Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan yaptığı yazılı açıklamada, bugüne kadar hükümet olan tüm partilerin Kıbrıs’ın kuzeyinde ekonomik, sosyal, kültürel hayatın her alanında yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olduğunun altını çizerek, esas olanın hangi görüşten olursa olsun yurtsever halkın, sivil toplum örgütlerinin topyekün bir karşı duruş, direniş göstermesi olduğunu ifade etti.
Ekonomik protokollerle Kıbrıs Türkü’nün elinde ne varsa AKP hükümetine yakın tekellere devredilmesinin, ülke kaynaklarının peşkeş çekilmesinin kabul edilmez olduğunu vurgulayan İzcan, “ Kamuya ait tüm kurumlar özelleştirme adı altında AKP’ye yakın şirketlere peşkeş çekilirken, şimdi de Koordinasyon ofisi adı altında ülkedeki sosyal, kültürel, sportif faaliyetler ve öğrenci yurtlarının idaresinin de Ankara’ya devredilmesi kabul edilemez. Ülkedeki tüm kurum ve kuruluşların idaresi başka bir ülkeye devredilmesi durumunda ülkeyi idare ediyorum iddiası komik olmaktan ileri gidemez” dedi.
Ülkeyi yönetenlerin yolsuzluk, partizanlık ve hukuksuzluğu karşısında en büyük
güç halktır.
Ülke idaresinin ancak halkın karşı duruşu ve iradesine sahip çıkması ile mümkün olabileceğini vurgulayan İzcan, halk iradesinin esas olduğunu, halkın hükümet edenlerin yolsuzluk, haksızlık, partizanlık yapmasını önleyecek en önemli güç olduğunu söyledi. “Halk iradesinin karşısında hiçbir güç duramaz. Bu aşamada öncelikli görevimiz doğru önderliği oluşturmaktır. Oluşturmakta olduğu demokratik koalisyonla yapmak istediğimiz de budur diyen İzzet İzcan, Önümüzdeki süreçte halkın desteği ile bu ceberrut yapının kökten değişimini sağlamak için kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.