Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’den gelen suyun belediyelere ton başı teslim fiyatının 2.30 TL olarak açıklanmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Belediyelere tonu 2.30 TL’den verilecek olan su, halka en az bu fiyatın iki katından fazla bir fiyatla satılacaktır. Belediyelerin devletten aldığı su fiyatından neredeyse 10 kat artış yaşanacaktır. Üstelik bu geçiş dönemi fiyat uygulamasıdır. İhaleye çıkıp işletme hakkı özel şirkete devredilince, çeşmelerden suyun akmadığı günleri görebiliriz” dedi.
Suda belirlenen fiyatın gerçek maliyetlerin çok üzerinde olduğunu, halkın büyük bir kesiminin bu fiyatı karşılamasının mümkün olmadığını kaydeden Korkmazhan, bu fiyatın neye göre belirlendiğinin, tüm maliyet hesaplarının ve kriterlerin kamuoyu ile paylaşılmasını talep etti.
Suyu özelleştirenleri ne toplum ne de tarih affedecek.
“İmzalanan su protokolü ile içtiğimiz sudan, yağmur suyuna kadar tüm su kaynaklarımızı özelleştirip satan geçmiş CTP-UBP hükümetini ve bu protokolü adım adım uygulayan UBP-DP hükümetini ne Kıbrıs Türk toplumu ne de tarih affedecek” diyen Korkmazhan, “CTP, UBP ve DP üçlüsü, suyu kamu hizmeti ve hak olmaktan çıkartarak, metalaştırılıp, ticarileştirdiler. Doğal bir kaynak ve insan hakkı olan suya erişimi özel şirketlerin elde edeceği kâr oranına göre sınırlandırdılar. İçeceğimiz ve kullanacağımız suyu özel şirketlerin iki dudağı arasına hapsettiler” dedi.
Su hayattır, özelleştirilemez.
BKP’nin, suyu kamusal bir hizmet ve hak olarak gördüğünü, mülkiyetinin toplumda, yönetiminin ise seçilmişlerden oluşacak kamu denetimindeki Su Kurumunda olmasını öngördüğünü vurgulayan Korkmazhan, fiyatının ise kâr içermeyecek bir şekilde belirlenmesi ve ucuz olması gerektiğini kaydetti.
Korkmazhan, suyun özelleştirilmesine karşı mücadeleye kararlı bir şekilde devam edeceklerini vurguladı.