Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan ve BKP Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan 20 Şubat’ta başlayıp 22 Şubat’a kadar sürecek olan “Sol’un 2. Akdeniz Konferansı” için İstanbul’da bulunuyorlar.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, konferans çerçevesinde 20 Şubat Cuma günü düzenlenen “Bölge Sorunları için sol alternatifler” başlıklı oturumda konuşma yaparak, Kıbrıs sorunu ve bölgede yaşanan diğer sorunlar hakkında BKP’nin görüşlerini aktardı ve Sol’un izlemesi gereken politikalar konusunda önerilerde bulundu. İzcan ile birlikte, Filistin Sol Partileri, Mısır Sosyalist Partisi, Fas Demokratik Yol, Portekiz Sol Blok ve Fransız Komünist Partisi temsilcileride konuşma ve değerlendirmelerde bulundu.
Konferans’ta yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun uluslararası bir sorun olduğuna, Ortadoğu ve Akdeniz bölgesindeki gelişmelerden bağımsız bir şekilde değerlendirilemeyeceğine dikkat çeken İzcan, “Kıbrıs sorununun çözümü yalnızca Kıbrıs’ta barış sağlamakla kalmayacak, bölgemizdeki tüm sorunlarada barış yönünde olumlu etki yapacak” dedi.
15 Temmuz 1974 Faşist Yunan Cuntası’nın darbesi ve 20 Temmuz Türkiye’nin askeri müdahalesinin, NATO’nun 1971 yılındaki Lizbon Zizvesi’nde planlandığını vurgulayan İzcan, Kıbrıs’ın ikiye bölünüp NATO denetimi altına sokulduğunu kaydetti. Emperylizmin müdahalelerinin bir sonucu olan Kıbrıs sorununun devamının tüm Kıbrıslıların aleyhine olduğunu, çözümsüz geçen zamanın sorunları daha da büyüttüğünü vurgulayan İzcan, BKP’nin esas mücadelesinin Kıbrıs’ı yeniden birleştirecek bağımsız federal bir çözümü sağlamak olduğunun altını çizerek, Sol partilerden destek talebinde bulundu.
AKP’nin Kıbrıs’ın kuzeyine yönelik sömürgeci politikalarına karşı BKP ve diğer ilerici güçlerin kararlı bir mücadele yürüttüğüne dikkat çeken İzcan, özellikle Türkiye sol hareketinden destek ve ortak mücadeleyi yükseltme talebinde bulunduklarını söyledi. Türkiye ve Kıbrıs halkları ile tüm Avrupa ve dünya haklarının mücadelesinin ortak olduğuna vurgu yapan İzcan, “güçlerimizi birleştirirsek her engeli aşabiliriz” dedi.
Avrupa Birliği’nin kemer sıkma ve yoksulluğu derinleştirme politikaları karşısında Syriza ve Avrupa Solu ile dayanışma içerisinde olduklarını söyleyen İzcan, emperyalizme karşı direnen Ortadoğu haklarını selamladıklarını kaydetti. Suriye ve tüm diğer devletlerin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını ifade eden İzcan, Rojava devrimini ve kürt halkının demokratik özerklik talebini desteklediklerini belirtti.
Mısır’da yaşanan anti-demokratik gelişmeler karşısında Mısır halkı ve solunun yanında olduklarına dikkat çeken İzcan, İsrail’in Filistin’de uyguladığı işgal ve zulüm karşısında Filistin solu ve direniş hareketini desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.