Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin 26 bin 500 yeni yurttaşlık verilmesini isteğini ne Cumhurbaşkanı’nın, ne de CTP-BG/UBP hükümetinin resmen yalanlamadığını belirterek, “26 bin 500 yeni vatandaşlık demek müzakere sürecini torpillemek ve çözüm sürecini berhava etmektir” dedi.
Kıbrıs sorununun çözümünü hedefleyen müzakere sürecinin en kritik aşamasında bulunduğunu, sürecin kapsamlı çözüme doğru ilerlediğini kaydeden Korkmazhan, “Üstelik vatandaşlık ve nüfus ile ilgili Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu talep ve öneriler kabul edilip taraflar arasında uzlaşıya varmışken yeni vatandaşlık dağıtmaya devam etmek, çözüm istediğini söyleyenlerin samimiyetsizliğini ortaya koymaktadır” dedi.
Konuyu yatak odası ile ilişkilendirerek kimi kandırıyorsunuz.
Nüfus ve vatandaşlık konusunun müzakere sürecinin en önemli gündem maddelerinin başında geldiğini, Kıbrıs Türk toplumunun varlık, kimlik ve demografik yapısını koruma yönünde güçlü bir iradesinin bulunmasına rağmen, böylesi önemli bir konu hakkında, “Herkesin yatak odasına bekçi mi dikeceğiz” demek, hem konunun önemini görmezden gelmek, hem de konuyu çarpıtmaktır diyen Korkmazhan, “ Kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz? Nüfus ve vatandaşlık konusu, insanların yatak odası ile ilişkili değil, çözüm ile birlikte toplumların nüfus ve vatandaşlık oranlarının ne olacağı ile ilgilidir” dedi.
Sürekli vatandaşlık dağıtanlar çözümle ilgili samimi değildir.
Yurttaşlık politikasındaki keyfiliğe, uygulanan sistemli nüfus aktarımı ve Kıbrıslı Türklerin demografik yapısının değiştirilmesi çabalarına derhal son verilmesi gerektiğini, hükümetin Bakanlar Kurulu kararıyle sürekli vatandaşlık dağıtması ve 26 bin 500 yeni vatandaş yapılmasının asla kabul edilemez olduğunu vurgulayan Korkmazhan, “Nüfus ve vatandaşlık konusunda müzakerelerde varılan uzlaşıya rağmen, konunun önemini kavramayan ve yeni yurttaşlık dağıtılmasında ısrar edip “Yatak odasına bekçi mi dikeceğiz”söylemlerinde bulunanlar çözümle ilgili samimi değildir” dedi.